Bedeni, Cinselliği, Doğurganlığı İle Kadın Konferansı
TAP Vakfı’nın her yıl üreme sağlığı konuları çerçevesinde gerçekleştirdiği toplantısı, 2-3 Kasım 2013 tarihlerinde ‘Bedeni, Cinselliği ve Doğurganlığı ile Kadın’ başlığında düzenlendi. Konferansta kadının bedenine yabancılaşması, kadın cinselliğine yüklenen değerler ve doğurganlığın toplumsal işlevi, kadının güçlendirilmesi sürecinde aşılması gereken engeller, yasalardan sağlık hizmetlerine, medyadan sanata yaşadığımız tüm dinamikler üzerinden yeniden değerlendirildi.
İlk paneli yöneten Yeditepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Belkis Kümbetoğlu, Türkiye’de nüfus planlamasından, Kadının İnsan Hakları Derneği kurucularından Pınar İlkkaracan, aynı panelde 1994 yılında Kahire’de imzalanan Nüfus ve Kalkınma Eylem Planının gittikçe artan öneminden bahsetti.
‘Atfedilen Kadınlık’ panelinde yazar Yaşar Çabuklu, ‘toplumsal cinsiyet’ kavramının tarihsel gelişiminden bahsetti. Prof. Dr. Zeynep Direk, iktidar ve kadın bedeni ilişkisini feminizm bakış açısından ele aldı. Kadın ve toplumsal rollerini ‘annelik’ kavramı üzerinden ele alarak sorgulayan Prof. Dr. Ayşe Saktanber, annelik olgusunun bir modernite olgusu olduğunu vurguladı.
‘Kadın Cinselliği’ panelinde, akademisyen ve yazar Bülent Somay, cinsellik ile üreme ilişkisini sorgulayarak ‘cinselliksiz üreme’ ve ‘üremesiz cinsellik’ kavramları üzerinde durdu. Psikiyatrist Doç. Dr. Ejder Akgün Yıldırım konuşmasına ‘Cinselliği iste(n)meyen Kadınlar’ başlığını uygun bulduğunu söyleyerek, kadınlardaki cinsel uyarılma sorunlarını ele aldı. Kadın Cinselliği panelinin diğer konuşmacısı Gülnur Elçik, kadın bedeninin başlı başına cinsellik çağrışımlı yorumlanmasının kadınların bedenlerine yabancılaşmaları sonucunu doğurduğuna değindi.
Kadın Cinselliği paneline paralel oturumda ‘Memlekette Kadınlık Hallerine Dair Sesli Düşünme’ başlığı altında yönetmen Bingöl Elmas’ın katılımıyla Pippa’ya Mektubum film gösterimi yapıldı.
İkinci oturumun ilk panelinde ‘Yansımalar’ başlığı ile ‘kadın’ ve ‘kadınlık’ kavramlarına yönelik farklı toplumsal kesimlerden değerlendirmelere yer verildi. İlk olarak ‘Ortadan Kaldırılmak İstemiyorsan Kendin Vazgeç’ adını verdiği sunumuyla sanatçı CANAN, kadına karşı şiddete göndermelerde bulundu ve kendi bedenini kullanarak yaptığı sanatsal çalışmalardan görsel örnekler gösterdi. Hetero- Normativite vs. Trans-Normativite başlıklı konuşmasında Şevval Kılıç toplumun farklı cinsel kimliklere olan yaklaşımlarına dikkat çekerek Gezi olaylarının farklı kimliklerin görünürlüğüne yaptığı katkının öneminden bahsetti. Panelin diğer konuşmacısı gazeteci Yonca Poyraz Doğan, Kadın, Medya ve Siyaset ekseni içerisinde medyanın kadın haberleri konusundaki sorunlu tutumunu medyada çalışan bir kadın olarak yaşadığı ve gözlemlediği örnekler üzerinden değerlendirdi.
Konferansının ikinci gününde “Sıralı sevişme”, “Kişiliğiniz ve İlişkileri Anlamak”, “Bedenimiz, Cinselliğimiz ve Doğurganlığımız” başlıklarında üç atölye çalışmasına yer verildi.