Okullarda Cinsel Sağlık Eğitim Çalışmaları

Cinsellik insan gelişiminin ve bütünlüğünün önemli bir parçasıdır. Özellikle bedenin çocukluktan çıkıp hızla büyümeye-gelişmeye başladığı ergenlik dönemiyle birlikte daha önemli hale gelir. Çünkü ergenlikle birlikte meydana gelen değişimlerin merkezinde cinselleşme vardır. Ergen, cinsiyet hormonlarının etkisiyle başlangıçta bedeninin bazı bölümlerini daha sonra tamamını kapsayan pek çok değişim yaşar, cinsel dürtüleri yoğunlaşır, üreme yeteneği kazanır. Bu değişim süreci daha çok biyolojik boyutuyla öne çıksa da, psikososyal boyutta yaşadıkları da onu yetişkinliğe hazırlar. Sosyal ve duygusal ilişkilerini geliştirir, toplumsal rol denemeleri yapar, özel alanını, sınırlarını, beklentilerini ve değerlerini tanımlamaya başlar.

Pek çok genç; ergenlik yılları boyunca ve yetişkinliğe adım atarken cinsellikle ilgili olumsuz, birbiriyle çelişen ve kafa karıştırıcı mesajla karşılaşır. Çoğu zaman bu mesajlar ebeveyn ve öğretmenlerin de dahil olduğu yetişkin dünyanın sessizliği eşliğinde daha da karmaşık hale gelebilir. Ergenler bu noktada akranları ve internet/sosyal medya paylaşımları ile meraklarını gidermek, bu alandaki tutum ve davranışlarını yönlendirmek durumunda kalırlar. 2002 yılından bu yana okullarda sürdürülen cinsel eğitim çalışmaları ile çocuk ve ergenlerin;

  • Bedenlerinin kendilerine ait, özel ve değerli olduğunu fark etmelerini,
  • Ergenlik döneminde yaşayacakları değişimlerle baş edebilmelerini,
  • Kadın-erkek üreme organlarını ve işlevlerini öğrenmelerini,
  • Özbakım konusunda doğru tutum ve davranış geliştirmelerini,
  • Özel konuların ve bedene dair ayrıntıların paylaşımında sınır koymanın önemini fark etmelerini,
  • Özel alanlarını ihlal edecek davranışlar karşısında doğru tutum ve davranış sergilemelerini,
  • Toplumsal cinsiyet kalıplarını sorgulamalarını,
  • Cinsel kimlikleriyle barışık ve güvenli bir duruş sergilemelerini,
  • Birbirlerinin değerlerine, sınırlarına saygı gösterme konusunda duyarlılık kazanmalarını,
  • Cinselliğe “güvenli cinsellik” kavramı çerçevesinde yaklaşarak risklerden korunmalarını,
  • Doğru bilgi kaynaklarına yönelmelerini desteklemek hedeflenmektedir.