Skip to main content

ENGLISH IS BELOW. 

Bu rapor, Türkiye’de kadın üreme sağlığı hizmetlerinin genel durumunu ele alarak, özellikle afet dönemlerinde karşılaşılan zorlukları ve çözüm önerilerini detaylandırmıştır. Depremler gibi büyük ölçekli afetler, sağlık hizmetlerine erişimi önemli ölçüde kısıtlamakta, kadınların cinsel sağlık ve üreme sağlığı (CSÜS) hizmetlerinden yararlanmasını zorlaştırmaktadır. Afet koşullarında sağlık hizmetlerinin sunumunda kültürel, ekonomik, yasal ve lojistik engellerin mevcut olduğu görülmektedir. Bu engellerin aşılması, toplumsal farkındalığın artırılması ve daha kapsayıcı politikaların hayata geçirilmesiyle mümkün olacaktır.

Rapor kapsamında incelenen sivil toplum örgütleri, meslek kuruluşları, sendikalar ve belediyeler tarafından 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli deprem sonrasında yürütülen kadın sağlığı hizmetleri, afet sonrası toparlanma sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu aktörler, sağlık hizmetlerine erişimi artırmak, hijyen kitleri dağıtmak, psikososyal destek sağlamak ve üreme sağlığı konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapmak gibi çeşitli faaliyetlerle kadınların bu süreçten en az zararla çıkmasına katkıda bulunmaktadır.

Ancak, bu hizmetlerin sürdürülebilir olması ve geniş kitlelere ulaşabilmesi için daha fazla koordinasyon ve finansal destek gerekmektedir.

Kadın sağlığı hizmetlerine erişimin güçlendirilmesi için önerilen politika ve uygulamalar, yalnızca afet dönemleriyle sınırlı kalmamalı, uzun vadeli yapısal çözümleri de içermelidir. Özellikle kriz anlarında kadınların sağlık hizmetlerine kesintisiz erişiminin sağlanması için kapsayıcı bir sağlık politikası geliştirilmesi, yerel yönetimlerin ve merkezi hükümetin iş birliği içinde hareket etmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak, afet dönemlerinde kadın üreme sağlığı hizmetlerinin etkin şekilde sunulabilmesi için:

  • Sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve kamu kurumları arasında daha güçlü bir iş birliği sağlanmalı,
  • CSÜS hizmetlerinin afet planlamalarına entegrasyonu artırılmalı,
  • Kadın sağlığına yönelik finansal kaynaklar güçlendirilmeli ve sürdürülebilir hale getirilmeli,
  • Toplumsal farkındalık çalışmaları artırılmalı ve kültürel bariyerler aşılmalı,
  • Afet bölgelerinde mobil sağlık ekipleri ve sahra hastaneleri gibi acil müdahale mekanizmaları yaygınlaştırılmalıdır.

Bu doğrultuda, kadınların sağlık haklarını korumaya yönelik bütüncül ve kapsayıcı politikalar oluşturulması, toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı bir sağlık hizmeti anlayışının benimsenmesi büyük önem taşımaktadır. Bu raporda sunulan analizler ve öneriler, gelecekte yaşanabilecek afetlerde kadın sağlığı hizmetlerinin daha etkin sunulmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

Afet ve Kriz Koşullarında Kadın Sağlığına Erişimin Güçlendirilmesi: Uygulama Örnekleri Raporu

Strengthening Access To Women’s Health Services In Disaster And Crısıs Settings: A Report On Examples Of Interventions To Improve Women’s Health İs Now Published!

This report addresses the general state of women’s reproductive health services in Türkiye, detailing the challenges faced, especially during disaster periods, and proposing solutions. Large-scale disasters, such as earthquakes, significantly restrict access to health services, thereby complicating women’s ability to utilize SRH services. It is observed that cultural, economic, legal, and logistical barriers impede the provision of health services in disaster conditions. Overcoming these barriers will be achievable through increased societal awareness and the implementation of more inclusive policies.

The women’s health services provided by civil society organizations, professional associations, trade unions, and municipalities following the February 6, 2023 earthquake centered in Kahramanmaraş, play a crucial role in the post-disaster recovery process. These actors contribute to minimizing harm to women during this process through various activities, including enhancing access to health services, distributing hygiene kits, providing psychosocial support, and conducting reproductive health awareness campaigns. However, greater coordination and financial support are necessary for these services to be sustainable and reach broader populations.

Recommended policies and practices aimed at strengthening access to women’s health services should not be confined to disaster periods but must also incorporate long-term structural solutions. Ensuring women’s uninterrupted access to health services, particularly During crises, necessitates the development of an inclusive health policy and collaborative action between local and central governments.

In conclusion, for the effective provision of women’s reproductive health services during disaster periods:

  • Stronger collaboration must be ensured among non-governmental organizations, local governments, and public institutions,
  • The integration of SRH services into disaster preparedness plans must be enhanced,
  • Financial resources for women’s health must be strengthened and made sustainable,
  • Societal awareness initiatives must be increased and cultural barriers overcome,
  • Emergency response mechanisms, such as mobile health teams and field hospitals, must be expanded in disaster-affected areas.

Accordingly, the development of holistic and inclusive policies to protect women’s health rights, and the adoption of a healthcare approach founded on gender equality, are of paramount importance. The analyses and recommendations presented in this report aim to contribute to the more effective delivery of women’s health services in future disasters.

Strengthening Access to Women’s Health Services in Disaster and Crisis Settings